~ Sayı Katili/Bölüm 1 - Kedi ve Fare, Kesinlikle Birbirlerine Yaklaşamazlar ~

Sabahın erken saatleriydi ama S Şehri Emniyet Müdürlüğü çoktan hareketlenmeler başlamıştı. İnsanlar küçük gruplar halinde toplanmıştı ve birbirleriyle fısıldaşarak konuşuyordu. Wang Chao ve Zhang Long binaya girdikleri anda bir şeylerin yolunda gitmediğini hissettiler. 


Herkesin nesi vardı böyle?


İkisinde gözlerinde koyu halkalar vardı ve panda gözü takılı gibi duruyordu. Belli ki dün gece büyük bir davayı kapatmaya çalışırlarken yorgun düşmüşlerdi. Asansöre geldiklerinde, duvara bir ilan asılmıştı. Zhang Long, ilanı duvardan söküp attı ve küfretti:


"Hangi cesur aptal, bir polis karakoluna ilan asmaya cesaret etti? "


Yanında duran Wang Chao, bakmak için yakınına geldi ve, " Reklam gibi görünmüyor. Ah, bu Komserin imzası mı? " İkili asansöre binerken kâğıda daha yakından baktılar.


On saniye sonra asansörden iki adamın bağırışları duyuldu. Bu durum, dışarıda bekleyen insanları korkutup asansörden uzaklaşmalarına neden oldu.


" Ding! "


Asansörün kapıları yedinci katta açıldı. Ve sonra,  Zhang Long ve Wang Chao bir kurt sürüsü gibi anında asansörün dışına fırladılar ve, " Vay anasını! " diye bağırdılar. Suç Araştırma Bürosu’na doğru koşarlarken, etraflarında bulunan diğer memurların dikkatini çekmişlerdi. İki adam kapıyı tekmeleyerek açtılar. Memurlar, korkudan masalarının altına saklanırken hayatlarının şokunu yaşamışlardı. Hatta bazıları silahlarını bile çıkarmışlardı.


Ama o iki kişi çevrelerine bir bakış bile atmadan doğruca Kaptan'ın ofisine yöneldiler.


Kapı, içeri girmelerine bir saniye kala açılmıştı. Zamanında duramadılar ve bir ivme ile ileri doğru fırladılar. İkisi de odanın ortasına yığılıp kalmıştı.


Güm!!!


Sonra, alt kattaki pencereden bağıran birini duydular:


" Siz Suç Araştırma Bürosu mensupları, bir günlüğüne de olsa, biraz ara veremez misiniz? Bu gidişle, bütün binadakiler deprem olursa ne yapacaklarını bilemeyecek!"


Zhang Long ve Wang Chao, Bazı Yutang'ı elinde bir fincan kahve ile masasına yaslanmış, onlara eğlenerek baktığını görmek için ayağa kalktılar.


" Kaptan, bu doğru mu? " diye elinde tuttuğu kağıdı göstererek sordu.


" Bu, konuda ne düşünüyorsunuz? " Bai Yutang kahvesini yudumlarken umursamazca cevapladı.


" Yani b-bu...bu gerçek? " Wang Chao dikkatlice teyit ettirdi.


Bai Yutang başını salladı ve kahvesini içmeye devam etti. Bir süre sessizlik oldu, sonra gök gürültüsüne benzeyen çığlıklar bütün ofise yayıldı.


" Kaptanım, bizi bırakamazsın."


" Kaptan, öylece gidemezsin. "


" Wang Chao, Zhang Long, siz çocuklar gidemezsiniz( Bai ) "


" Siz de giderseniz kalan silah arkadaşlarınız ne yapacak....( Bai ) "


Bu kargaşanın nedenini merak eden diğer bölümlerdeki çalışanlarda ne olduğunu götmek için merakla başlarını uzattılar.


Ahlakdızlık suçlarına bakan departman:


" Suç Araştırma Ekibi'ne ne oldu böyle? Kaptan Bai çatışma da mı öldü? "


Ekonomi suçlarına bakan departman:


" Sanmıyorum? Bugün onu canlı ve sağlıklı gördüm. "


Narkotik deparmanı:


" Evet, doğru. Lord Yama onu almaya cesaret edemez. "


Sonra öfkeli bir kükreme duydular, Hepiniz susun! Henüz ölmedim! "


Sessizlik.


" Bakın..." Ekonomi suçları departmanı ve Narkotik departmanı birbirlerine baktılar, sonra başlarını geriye çekip kapıyı kapattılar.


Bai Yutang son kalan kahvesinide içti ve, " Zhang Long ve Whang Chao, eşyalarınızı toplayın ve öğleden sonra benimle 17'inci kata gelin. "


Sonra, nehir gibi ağlayan üyelerden birini kenara çekti ve tehtidkat bir sesle uyardı.


" Ben gittikten sonra takıma iyi bakın. Beni tandırmayın. "


" Evet.....ühüüüü.... " o cevapladı ve ağlamaya devam etti.


Saat öğlen bire doğru, 10 dakika kadar 7'inci kattaki Suç Araştırma Ekibi'nin bağrışmaları ve diğer polislerin tezahüratları ile ayrıldılar. Bai Yutang, Zhang Long ve Wang Chao ile birlikte asansöre bindi ve 17'inci katın düğmesine bastı.


Asansörün kapıları açılır açılmaz, cam kapısında " S.C.I " yazan yepyeni bir ofisle karşılaştılar. Aslında " F.B.I " gibiydi. Dışarı çıktıklarında, başka bir asansörün açılma sesini duydular. Sesin olduğu tarafa döndüklerinde, bir eli pantolonunun cebinde, diğerinde bir dosya olan, takım elbiseli bir adamın zarifçe dışarı çıktığını gördüler.


Zhang Long ve Wang Chao, Bai Yutang'a dikkatle bakarken bir anda gerildiler. Beklenildiği gibiydi...


Gongsun Ve yürütken, asansörlerin önünde Zhan Zhao ve Bai Yutang'ın birbirlerine baktıklarını gördü. " Yine mi? " diye kendi kendine gülerken cerçevesiz gôslüklerinin camından bir parıltı geçmişti.


" Xiao Bai, Xiao Zhan....İçeri girmeyecek misiniz? "


Wang Chao ve Zhang Long her ikiside yutkundu, " İşte bir tane daha geliyor..... "


Önlerinde duran adamlar sıradan adamlar değildi. Polis dünyadında ve kendi aralarında üç sihirbaz olarak bilinirlerdi. Onlar aynı zamanda S Şehri Polis Karakolu'nun üç hazinesi olarak bilinirlerdi.


Bai Yutang anlatma ile başlayalım. Onu tanıyanlar ona " Beşinci Bai ( Laowu ) derlerdi. Ailesinin beşinci çocuğu olduğu için değildi. Ailesinin beşinci Suç Araştırma Ekibi'nin Kaptanı olduğu içindi. Bai ailesi, iyi dedektifler yetiştirilmesi ile tanınırdı. Dedesinden babasına ve amcalarına kadar hepsi ünlü suç araştırma polisleriydi. Şimdi bile, hem polis departmanında hem de Ordu'da yüksek rütbeli memurlardı.


Ve Bai Yutang'ın kendisi de, ailesinin baba tarafından gelen üstün genlerle kutsanmıştı. Askeri okuldan mezun olunca, önce Hava kuvvetleri birliğine katıldı.  Teğmenliğe yükseldikten sonra polisliğe geri döndü. Görevinde gecirdiği bir kaç yıl içinde sayısız davayı çözdü.  Üstelik Bai Yutang inanılmaz derecede cesur ve dövüşmekte yetenekliydi; eksantrik bir kişiliği vardı ve diğerlerinden farklıydı. Onun liderliğinde, Suç Araştırma Ekibi son derece ölümcül bir hale gelmişti. Polis mekezinde onlarla uğraşmaya kimsenin cesareti yoktu. İnsanlar takımın ofisinin önünden geçerken nefes almaya cesaret edemiyorlardı. Bai Yutang'ın ayrılacağını duyduklarında ekip üyelerinin bu kadar çok ağlamalarının nedeni de buydu. Çünkü destek direkleri gitmişti.


Bai Yutang hakında konuşurken, Zhan Zhao' dan da bahsetmek gerekirdi. Asansörden yeni çıkmış yüksek kültür görünüşüne sahip olan. Şöhretlerinin arkasında, olağanüstü yeteneklerinden başka, daha önemli birşey vardı. Kusursuz yakışıklılıydı. Bu da diğer çalışanların nefretle dişlerini sıkmalarına neden oluyordu. Bu özellik özellikle Zhan Zhao için geçerlitdi.


Bai Yutang yakışıklı olarak tanımlanacak olursa, Zhan Zhao' güzel olarak tabımlanırdı. İnce vücudunu zarif ve narin yüz hatlarını, üzerine tam oturan çivit mavisi takım elbisesi tamalıyordu. Elinde bir dosya ile 8 ve 80 yaş arasında bulunan bütün dişi yaratıkların salyalarını akıtacak bir manzaraya sahipti. Anne Batı'nın değişiyle, hafifçe gülümsese, buna takıklık eden bütün kadınlar oracıkda ölüverirdi! Ayrıca Zhan Zhao, dünyaca ünlü bir Suçlu Psikolojisi doktoruydu. Daha otuzuna gelmeden doktarasını yapmıştı. Ayrıca, hiç silahı olan bir psikolog gördünüz mü? Tek Zhan Zhao'ydu.


Bu arada, Zhan Zhao ve Bai Yutang'ın geçmiş ilişkileri çok eskiye dayanıyordu. Anne Zhan'ın deyişiyle, ikis de daha anne karnından çıkar çıkmaz birbirlerinden nefret etmeye başlamışlardı.


Neden Zhan ve Batı'nın annelerinden söz ediliyor? Çünkü iki aile karşı karşı ya oturuyorlardı. İki anne birbirleriyle ilk okuldan beri çok iyi arkadaştı. Aynı anda doğuma karar vermeleri çok raslantısaldı. Sadece Zhan Zhao, Bai Yutang'dan bir saat önce doğmuştu. Bu yüzden Bai Yutang sekiz yıl boyunca Zhan Zhao'ya " Abi Xiao Zhan " demek zorunda kalmıştı. Ah, bu nefret....


İkisi aslında çocukluk arkadaşlarıydı ama neden birbirlerinin en büyük düşmanları gibi davranıyorlardı. Bu durum, anaokuluna gittikleri zamana kadar uzanıyordu. Küçüklükletinden beri her konuda birbirleriyle yarışırlardı. Yemek zamanı birbirlerinin yiyeceklerini çalarlardı ve uyku zamanı geldiğinde birbirlerinin yastıklarını kaparlardı. Zaman ilerledikçe, sınavlarda birincilik için ve sınıfları daha hızlı geçmek için birbirleriyle yarışacaklardı.  Çin kickboks yarışmasında Xiao Bai şampiyon olduğu anda, Xiao Zhan her alan da uzmanlık bursu alıyordu. Böyle ikisi de birbirleriyle savaştılar, savaştılar. Biri orduya diğeri deniz aşırı ülkelere gitti. Ama sonunda, dünya da dolaşmalarından sonra yine aynı polis karakoluna geldiler. Buna kader deniz, düşmanlar kaderlerinde birbirleri ile karşılaşırlar.


( *Zambaklar ( 冤家 ), düşman anlamına gelebilir. Ama aynı zamanda ayrılmaya dayanamadığımız ve can sıkıcı sevgiliye hitap etmek için   de kullanılabilir. ( Usta Er Ya: Ne yaptığınızı biliyorum🤭🤭 ) )

Bai Yu Tang'a göre, Zhan Zhao insanların düşündüğü kültürlü ve zarif adamdan çok uzaktı. On üzerinden on puan alacak kadar usta sinsi ve kurnaz bir kediydi!

Zhan Zhao'nun görüşüne göre, Bai Yutang dış yüzeyde göründüğü kadar akıllı ve zeki değildi. O iğrenç bir beyaz fareydi!

Beyaz önlüklü ve çerçevesiz gözlüklü olan kişi ise, zarif ve kültürlü bir hava yayıyordu. Bu kişi elit bir yüze sahip Gongsun Ce'ydi.

Gongsun, efsanevi bir Adlı Tıp uxmanıydı. Sayısız davayı çözmüş ünlü bir antropologdu. X askeriyesindeyken, Zhan Zhao ve Bai Yutang'ada ders vermişti. Ama onların gözünde, elinde neşteriyle her yere giden garip bir adamdı. Sapık bir katilin yüzüne sahip bir adamdı.

Ve böylece, güzellikleri kelimelere döküleneyen bu üç adam, " S.C.I " departmanının önünde durup birbirlerine bakıyorlardı. İçeride oturan Polis komiseri Bao daha fazla dayanamayıp:

" Ne bekliyorsunuz? İçeriye girin ve toplantıya başlayın! "

•••••
Çevirmenden Notlar:

" Bai Yutang'ın kendine hitap ediş şekli " Ore-Sama " gibi bir şey ama ingilizce karşılığını bilemiyorum, özür dilerim. Çince'de " 老子 ve 爷 " sırasıyla baba ve büyükbaba anlamına gelmektedir. Yani " Ben senin babanım/dedenim " diyor. Yani kendini nesil üst ve yüksek konuma mı koymuş oluyor? "

" Eğer birileri neden bu terimleri çevirdiğimi merak eden varsa, esasen kitapta kullanılan bazı terim ve betimlere farklı bir yorum getirmemden kaynaklanıyor. "

" Bununla birlikte, çevirilerimin hiçbir şekilde diğer çevirmenlerin çalışmalarından daha iyi ya da daha doğru olduğunu iddia etmiyorum. Her ülkenin farklı adlandırma sistemleri var. Ben de, takip etmek için belirli bir ülke seçmedim. Ama kendi kötü araştırmamı yaptım ve kullanmayı seçtiğim başlıklar için temel aldım "

" Bu kendi arşivim için ve dürüst olmak gerekirse zevk için. Diğer çeviriler benim çevirilerimden çok daha kolay anlaşılır olabilir. Sadece hızlı bir Google araması yapın. ^.^ "

" Ama eğer bu novel kalmayı ve okumayı seçerseniz ahahahaha. Lütfen herhangi bir yazım hatası veya korkunç bir dilbilgisi hatası bulursanız, değiştirmem gerektiğini düşündüğünüz herhangi bir şey varsa, aşağıdaki yorumlarda bana geri bildirim gönderin. Ya da belki benim yorumumun tamamen yanlış olduğunu düşünebilirsiniz. Daha iyi bir okuma deneyimi yaşamana yardım etmeme yardım et ahahaha ne kadar zor bir tekerleme XD. Teşekkür ederim (˶‾᷄ ⁻̫ ‾᷅˵) "

S.C.I Mystery Series🌸

S.C.I ekibine verilen her dava, korkunç ve dehşet verici katliam yöntemleriyle öngörülemeyen seri katiller tarafından işlenen toplu cinayetlerdir. Ancak, kanlı suç mahalleri ve ateşli zeka savaşlarının ortasında, takımdaki genç erkeklerin aşkı çiçek açıyor....

Bölüm:

885 bölüm

Yazar:

Er Ya - 耳雅

İngilizce Kaynak:

NovelUptades

Çevirmen:

Selis Nihal Joon

~ Sayı Katili/Bölüm 1 - Kedi ve Fare, Kesinlikle Birbirlerine Yaklaşamazlar ~

Sabahın erken saatleriydi ama S Şehri  Emniyet Müdürlüğü çoktan hareketlenmeler başlamıştı. İnsanlar küçük gruplar halinde topla...